26 Haziran 2013 Çarşamba

Karaşar Göleti 3. Kamp

Nisan
Beypazarı Karaşar / Karaşar Göleti
Kordinatlar : 40.371871,32.0227
Ankaradan gelip Anadolu Otobanı üzerinden yaklaşık 120 km
Google Mapsden Yol Tarifi
Rotamızı  Karaşar Göletine çeviriyoruz. Ankara'dan  yaklaşık 120 km yol aldıktan sonra Karaşar göletine varmış olduk.Beypazarı Karaşar arasındaki yolun pek de düzgün olmadığını söyleyebilirim
Küçük bir göl ve orman karşılıyor bizi gözlerimiz bayram ediyor. Bölge halkıda cana yakın sevimli misafirperver insanlar.(Akşam köyden bir Beyefendi gelerek bizimle tanıştı.Bol bol sohbet etme fırsatı bulduk... )
Gölette balık'da bulunuyor ama gittiğinizde av yasaklarına dikkat edin


Kamp noktasına vardığımızda arkadaşlarımız çadırlarını kurmuş güveçten mis gibi kokular yükseliyordu.
Hemen çadırımızı kurmayı yeltendiğimizi söylemek isterdim ama ne yazıkki Karaşara yoluna girdiğimizde çadırımızın arabada olmadığını fark ettik. (Tarkan ile eşyaları aracımıza yüklerken ben çadırı onun aldığını düşünmüştüm oda benim aldığımı düşünmüş) Ne güzel değil mi ? Ankara'dan 110 km uzakta çadırsız bir şekilde Beypazarı / Karaşar  yolunda ilerliyoruz.
Unuttuğumuz çadırı almak için eve dönmemizin iyi bir fikir olmadığını yazmama gerek yok sanırım
Çadırı evde unuttuğumuzu yazmak bile yeterince acı verıci :) ama ne yapalım B Planı her zaman vardır.
Gözümüze Sevgili Tankut'un çadırını kestirmiştik bile 2 kişilik çadırda 3 kişi nasıl kalınır denemeden anlaşılamayacağını, Tankut'a çadırının yeterince geniş olduğunu izah etmemiz fazla sürmedi. Tankut'un tüm içtenliği ile bizi çadırına aldığını söylemem yanlış olur ama ne yapsın bizi de dışarıda bırakmaya gönlü razı olmadı.
Kalacak yer sorunu çözüldükten sonra hemen gruba katılıp Yılmazın özenle hazırladığı güveci yemeye başladık.

Güveç yeni alındığında  mutlaka kuyruk yağıyla bir kere pişirmek gerekiyormuş ama bunu yapamadığımız için güveç çatladı.
Gecenin soğuk geçtiğini ve gölden gelen soğuk nemli havanın daha da çabuk üşümenizi kolaylaştırıyor.
1-2 saatte eşyalarınızın üzerine çiğ düştüğünü gözlemleyebilirsiniz. (Eşyaları dışarıda bırakmadan çadırda muhafaza etmek gerekli)
Saat 02.00 -03:00 gibi Kerem uyuklamaya başladı. Çadırında uyuması için onu bir kaç kere uyandırmak istesem de inat etti. Kerem oturduğu tabureden, çaya tersten takla atarak düştü. Sevgili Keremin soğuk suyun tadına bakınca kendine geldiğini söyleyebilirim.
 Yedek kıyafet taşımanın ne kadar önemli olduğunu anlamıştık
 İsmet ateşi canlandırarak Keremin biraz daha ısınmasını sağladı sonrasında Kerem çadırında güzel bir uykuya daldı.
Benimde uykum gelmişti ve yatmaya karar verdim. (2 kişilik çadırda 3 kişi sadece yan yatarak sığıyor. Tankut'un yüzünün şekli çadırın brandasına çıkmış)
Sabah uyandığımda dışarıyı daha iyi gözlemledim. Etrafımız çam ağaçlarıyla kaplıydı güzel bir göl manzarası eşliğinde uyandım.
 Tarkan uyandığında çok kötüydü midesi bozulmuş sürekli istifra ediyordu.En sonunda yere yığılıp kaldı onu hastaneye götürmem gerektiğinden hemen eşyalarımızı toplayıp Beypazarı Devlet Hastanesinin yolunu tuttuk. Serumu yiyen Tarkan güzel bir uyku çekti uyurken de diğer grup üyeleri geldi.Tarkan uyuyordu tüm hastane dinliyordu Sevgili arkadaşım serumun etkisiyle çevredeki perdeleri havalandırıyordu.Çok şükür iyileşmişti.doktor yediği bir şeyden zehirlenmiş olabileceğini söyledi.
Bu kampımızda böyle geçti :) Yeni Bir Kampta görüşmek üzere
 Sırasıyla soldan sağa Kerem-İsmet-Yılmaz-Tankut-Tarkan-Cem



Güzel Bir Manzara 
 Akşam pozları

 Sabah Kahvaltısı






Olmazsa Olmaz

Yeni Bir Kampta görüşmek üzere


Daha Büyük Görüntüle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder