27 Haziran 2013 Perşembe

Işık Dağı Karagöl 4. Kamp

Işık Dağı Karagöl

Haziran
Koordinatlar:40.641019,32.766057
Google Maps Yol Tarifi
Uzun süren alışverişten sonra et almak için Kazandaki Et Mezbahasına doğru yola koyuluyoruz. Mezhabaya geldiğimizde akşam yemeğimizi almak çin içeri girip 2 günlük yemek alıp çıktık. Nasıl gidilir diye tarif etmek gerekirse Kazan çıkışından Kızılcahamam yönüne devam ederek ilk ışıktan sağa dönüp 300-400 m kadar ilerleyip tekrar Efes Pilsen  fabrikasına doğru sola dönün 1km kadar sonra sol tarafdaki kırmızı renkli binadan alışverişinizi yapabilirsiniz. Bina önündeki kalabalıktan doğru yerde olduğunuzu anlarsınız.Kazandaki et pazarının sadece Salı, Cumartesi ve Pazar günleri hizmet ettiğini unutmayın.Çalışma saatlerinin sabah 8.30 akşam 19.30 olduğunu öğrendim.
(Hatta çok acıktıysanız Tankut gibi dışarıdaki mangalcıda ekmek arası yaptırabilirsiniz.)

Karagöl Manzara
Kızılcahamam'dan diğer ihtiyaçlarımızı alarak Çerkeş'e doğru yola çıktık Çerkeş tabelasından sanırım 30 km kadar ilerledik. Işık dağının çevresini döne döne tırmanmaya başladık Karagöl tabelası olmadığından gölü neredeyse kaçırıyorduk ancak son anda fark ederek gölün bulunduğu alana doğru araçlarımızla ilerledik. Karagöl'de yol ikiye ayrıldı soldan ilerleyerek geniş bir düzlükte durduk bizim çadırlarımızı kurmak için yeterliydi.

Çadırları kurmadan önce yerdeki çam kozalaklarını topladık.Çadırların arkasında ne kadar çok olduklarını görebilirsiniz.

Gölün çevresinde oldukça fazla kamp yapılacak alan var ama erken gelip piknikçilerden önce yer kapmak lazım (Üstelik tüm çöplerini bırakıp gidiyorlar 3 büyük çöp torbası çöp topladık bu topladıklarımız kendi çöpümüz değil onu belirteyim.Çevre kirliliği Karagölde almış başını gidiyor.Ayrıca önüne gelen yerde ateş yakılmış ne yazık ki bu ateş yakılan yerlerde uzun bir süre bitki yetişmeyecek
Biz geldiğimizde çadırlarını kurmuş olan bir kaç grup daha vardı.
Çadırlarımzı kurduktan sonra odun toplamaya başladık ormanın iç kesimlerinde bolca odun var ancak engebeli arazide odunları taşımak oldukça zor


Akşama doğru ateş karşısında oturunca yorgunluk kalmıyor


Yılmaz, saç tavayı yapmaya başlıyor pişti pişiyor



Bende biraz dinlendim

Saat 20.00 gibi İsmet ile Tarkan aramıza katıldılar. Akşam karanlığa kaldıkları için yolu bulmakta zorlanmışlar. Bu seferki kampta Kerem yoktu (Kocaeli'nde işe başladığı için katılamadı.) ancak aramıza İlker katıldı.


Sabah uyandıktan sonra kahvaltı hazırlığı başladı güzel bir kahvaltı yapıp keyif çaylarımızı içtikten sonra Tankut'un yeni aldığı havalı tüfekle oynamaya başladık.Hedef aldığımız pet şişeleri vurmakta zorlandık desem yalan olur ne zorlanması hiç vuramadık meğerse hedef alınan dürbün bozukmuş
Buyrun Yılmaz'ın denemeleri








Silah Tarkan'a geçiyor bir sürede o denedi hepimiz gibi


Bu Seferde İsmetin getirdiği ok ve yayla oynamaya başlıyoruz.
Yılmaz Deniyor


Tankut Deniyor


İsmet'de deniyor


İlker deniyor


Ben denemekten yoruldum artık


İsmet baktı olmuyor Malkoçoğluna özeniyor


Bu arada model helikopterimizi uçurmada başarılı oluyoruz ama indirme konusunda helikopter hiç başarılı değil her seferinde otlara çakılıyor.




Arka tarafta Yılmaz düşen helikopteri tekrar uçuracak ama inişte helikopter tekrar çakılacak


Pazar günü kahvaltımızı yapıp oyuncaklarla  oynadıktan sonra artık biraz dolaşmaya çıkıyoruz. İlginç mantarlar var bir çok yerde rastladım genelde benim gördüklerim hep kahverengi



Bu mantar çeşidinin zehirli olup olmadığı hakkında hiç bir fikrim yok


Öğleden sonra ekmeğimizin azaldığını fark eden İsmet ile Yılmaz(Aslında sigaraları bitmek üzereydi) yakın bir köyde bakkal bulmak umuduyla yola koyuldular.Ama köylerde bakkal bulamamışlar köylerde çerçicilik yapan Seyyar Bakkal Recep Beyi bulmuşlar.Arabasında ihtiyaç olabilecek her şey varmış

Genelde Karaköy çevresindeki köylerede geliyormuş.Hayırlı işler
İhtiyaç duyarsanız telefonu: 0531 710 7757


Yılmaz ile İsmet dönüşte fotoğraf çekmeyi unutmamışlar



İsmet kamp yerine döner dönmez  almış oluğu sigaranın keyfini çıkarıyor







Tarkan Yılmaz ve İlker göl etrafını gezmeye gidiyorlar burada bir Yusufçukla karşılaşıyorlar


Bende bir Ağaçkakan fotoğrafladım


Yavaş yavaş toplanma zamanı geldi


Ayrılma vakti geliyor araçlarımıza binmeden geleneksel pozumuzu veriyoruz






Bir sonraki kampda görüşmek üzere Karagöle veda ediyoruz.



Daha Büyük Görüntüle

26 Haziran 2013 Çarşamba

Karaşar Göleti 3. Kamp

Nisan
Beypazarı Karaşar / Karaşar Göleti
Kordinatlar : 40.371871,32.0227
Ankaradan gelip Anadolu Otobanı üzerinden yaklaşık 120 km
Google Mapsden Yol Tarifi
Rotamızı  Karaşar Göletine çeviriyoruz. Ankara'dan  yaklaşık 120 km yol aldıktan sonra Karaşar göletine varmış olduk.Beypazarı Karaşar arasındaki yolun pek de düzgün olmadığını söyleyebilirim
Küçük bir göl ve orman karşılıyor bizi gözlerimiz bayram ediyor. Bölge halkıda cana yakın sevimli misafirperver insanlar.(Akşam köyden bir Beyefendi gelerek bizimle tanıştı.Bol bol sohbet etme fırsatı bulduk... )
Gölette balık'da bulunuyor ama gittiğinizde av yasaklarına dikkat edin


Kamp noktasına vardığımızda arkadaşlarımız çadırlarını kurmuş güveçten mis gibi kokular yükseliyordu.
Hemen çadırımızı kurmayı yeltendiğimizi söylemek isterdim ama ne yazıkki Karaşara yoluna girdiğimizde çadırımızın arabada olmadığını fark ettik. (Tarkan ile eşyaları aracımıza yüklerken ben çadırı onun aldığını düşünmüştüm oda benim aldığımı düşünmüş) Ne güzel değil mi ? Ankara'dan 110 km uzakta çadırsız bir şekilde Beypazarı / Karaşar  yolunda ilerliyoruz.
Unuttuğumuz çadırı almak için eve dönmemizin iyi bir fikir olmadığını yazmama gerek yok sanırım
Çadırı evde unuttuğumuzu yazmak bile yeterince acı verıci :) ama ne yapalım B Planı her zaman vardır.
Gözümüze Sevgili Tankut'un çadırını kestirmiştik bile 2 kişilik çadırda 3 kişi nasıl kalınır denemeden anlaşılamayacağını, Tankut'a çadırının yeterince geniş olduğunu izah etmemiz fazla sürmedi. Tankut'un tüm içtenliği ile bizi çadırına aldığını söylemem yanlış olur ama ne yapsın bizi de dışarıda bırakmaya gönlü razı olmadı.
Kalacak yer sorunu çözüldükten sonra hemen gruba katılıp Yılmazın özenle hazırladığı güveci yemeye başladık.

Güveç yeni alındığında  mutlaka kuyruk yağıyla bir kere pişirmek gerekiyormuş ama bunu yapamadığımız için güveç çatladı.
Gecenin soğuk geçtiğini ve gölden gelen soğuk nemli havanın daha da çabuk üşümenizi kolaylaştırıyor.
1-2 saatte eşyalarınızın üzerine çiğ düştüğünü gözlemleyebilirsiniz. (Eşyaları dışarıda bırakmadan çadırda muhafaza etmek gerekli)
Saat 02.00 -03:00 gibi Kerem uyuklamaya başladı. Çadırında uyuması için onu bir kaç kere uyandırmak istesem de inat etti. Kerem oturduğu tabureden, çaya tersten takla atarak düştü. Sevgili Keremin soğuk suyun tadına bakınca kendine geldiğini söyleyebilirim.
 Yedek kıyafet taşımanın ne kadar önemli olduğunu anlamıştık
 İsmet ateşi canlandırarak Keremin biraz daha ısınmasını sağladı sonrasında Kerem çadırında güzel bir uykuya daldı.
Benimde uykum gelmişti ve yatmaya karar verdim. (2 kişilik çadırda 3 kişi sadece yan yatarak sığıyor. Tankut'un yüzünün şekli çadırın brandasına çıkmış)
Sabah uyandığımda dışarıyı daha iyi gözlemledim. Etrafımız çam ağaçlarıyla kaplıydı güzel bir göl manzarası eşliğinde uyandım.
 Tarkan uyandığında çok kötüydü midesi bozulmuş sürekli istifra ediyordu.En sonunda yere yığılıp kaldı onu hastaneye götürmem gerektiğinden hemen eşyalarımızı toplayıp Beypazarı Devlet Hastanesinin yolunu tuttuk. Serumu yiyen Tarkan güzel bir uyku çekti uyurken de diğer grup üyeleri geldi.Tarkan uyuyordu tüm hastane dinliyordu Sevgili arkadaşım serumun etkisiyle çevredeki perdeleri havalandırıyordu.Çok şükür iyileşmişti.doktor yediği bir şeyden zehirlenmiş olabileceğini söyledi.
Bu kampımızda böyle geçti :) Yeni Bir Kampta görüşmek üzere
 Sırasıyla soldan sağa Kerem-İsmet-Yılmaz-Tankut-Tarkan-Cem



Güzel Bir Manzara 
 Akşam pozları

 Sabah Kahvaltısı






Olmazsa Olmaz

Yeni Bir Kampta görüşmek üzere


Daha Büyük Görüntüle